Sincan, Cumhuriyetin ilk yıllarında 28 hane ve mescitten oluşan bir köy iken Atatürk’ ün önerileri ile yurtdışından gelen Soydaşlarımızın buraya yerleştirilmeleri ile tipik bir göçmen köyü görünümünü almıştır. 1956 yılında bucak merkezi haline getirilmiş, aynı yıl merkezde belediye teşkilatı kurulmuştur. Nüfusu hızla artan Sincan bucağı 30 Kasım 1983 tarihinde çıkartılan 2963 sayılı kanunla ilçe haline getirilmiş, daha sonra da 8. 3. 1988 tarih ve 88/ 12721 sayılı bakanlar kurulu kararıyla Büyükşehir Belediye sınırları içerisine alınmıştır. Ankara Sanayi ve Ticaret Odası tarafından kurulmuş olan Organize Sanayi Bölgesi Sincan’ da bulunmaktadır.



İç Anadolu Bölgesi’nde Ankara iline bağlı olan Sincan’ın kuzeydoğusunda Kazan, doğusunda Yenimahalle ile Etimesgut, güneyinde yine Yenimahalle, güneybatısında Polatlı, batı, kuzeybatı ve kuzeyinde de Ayaş ilçeleri bulunmaktadır. İlçe dağlık alanlarla kuşatılmış olup, daha çok orta kesimlerde tektonik çöküntü olan düz alanları vardır. Mürted Ovası diye anılan bu alan doğu ve batıda iki fay çizgisi ile sınırlanır. Kuzeydoğu kesimini Karyağdı dağının batı uzantıları, doğusun Ayaş Dağının uzantıları hakimdir. İlçe topraklarını Sakarya’nın kollarından Ankara çayı sular. Yüzölçümü 420 km2, 2000 yılında yapılan genel nüfus sayımına göre toplam nüfusu 289.440′tır.


İlçe ekonomisini çok az olarak bitkisel üretim ile hayvancılık karşılarsa da burada yaşayanlar çalışmak amacıyla her gün Ankara’ya giderler. Ayrıca ilçede sanayi tesisleri ve kombinalar bulunmaktadır. İlçedeki kil yatakları da işletilmektedir.

Sincan, İpek Yoluna yakın oluşundan ötürü tarihi çağlarda önem kazanmış, Asya’da da aynı ismi taşıyan bazı yerleşim alanları bulunmaktadır. Etimolojik olarak bakıldığında da Sincan Şen, Canlı İnsanların Yurdu anlamına gelmektedir.

sincan

Sincan’ın kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber XVII.yüzyıl arşiv kayıtlarında Sincan Köyünün adına rastlanmaktadır. Sincan, Cumhuriyetin ilk yıllarında 28 hane ve bir mescitten ibaret bir köy iken Romanya ve Bulgaristan’dan gelen göçmenlerle, 1950 yılında nüfusu 1258′e ulaşmıştır. Atatürk’ün emriyle Sincan’a 100 hanelik Romanya Köseabdi’den göçmenler getirilmiştir. Bunlar Sincan’a gelirken lale soğanları ile birlikte gelmişlerdir. Bu nedenle de Sincan denildiğinde öncelikle akla lale ve lale bahçeleri gelmektedir.

Sincan, İstanbul-Ankara tren yolu ile Ankara-Beypazarı-Ayaş Devlet karayolu üzerinde olması nedeniyle kısa zamanda hızlı bir şekilde gelişmiş, 1956 yılında Yenimahalle İlçesine bağlı Bucak Merkezi haline dönüştürülmüş ve 1983 yılında da ilçe konumuna getirilmiştir.

Sincan’ın kuruluş tarihi kesin olarak bilinmemekle beraber 17. yüzyıl arşiv kayıtlarında Sincan Köyü'nün adına rastlanmaktadır. Cumhuriyetin ilk yıllarında 28 hane ve mescitten oluşan bir köy iken Atatürk’ün önerileri ile yurtdışından gelen (Romanya ve Bulgaristan) gelen göçmenlerle, 1950 yılında nüfusu 1258'e ulaşmıştır. Atatürk’ün emriyle Sincan’a 100 hanelik Romanya Köseabdi'den göçmenler getirilmiştir. Bunlar Sincan'a gelirken lale soğanları ile birlikte gelmişlerdir. Bu nedenle de Sincan denildiğinde öncelikle akla lale ve lale bahçeleri gelmektedir. Soydaşlarımızın buraya yerleştirilmeleri ile tipik bir göçmen köyü görünümünü alan Sincan, İstanbul - Ankara tren yolu ile Ankara - Beypazarı - Ayaş Devlet karayolu üzerinde olması nedeniyle kısa zamanda hızlı bir şekilde gelişmiş, 1956 yılında bucak merkezi haline getirilmiş, aynı yıl merkezde belediye teşkilatı kurulmuştur. Nüfusu hızla artan Sincan bucağı 30 Kasım 1983 tarihinde çıkartılan 2963 sayılı kanunla ilçe haline getirilmiş, daha sonra da 8 Mart 1988 tarih ve 88/12721 sayılı bakanlar kurulu kararıyla Büyükşehir Belediye sınırları içerisine alınmıştır.